Başarılı Bir Profesyonel Olmanın İlk Adımları

Bu yazımızı profesyonel bebek bakıcısı hizmeti sunan insanbul insan kaynakları olarak sizler için derledik iyi okumalar!

Sözlüğü açıp baktığımızda profesyonel kelimesinin ilk anlamının “bir işi, bir mesleği kazanç sağlamak ereğiyle yapan kişi” olduğunu görüyoruz. Yani en basit anlamıyla profesyonellik, bir uğraşını paraya dönüştürebilmektir. Aslında ne kadar basit görünüyor değil mi? Şimdi ikinci anlamına bir bakalım, “işinin uzmanı, ustası olan kişi”. Bence şimdi biraz daha zor görünüyor gibi. Burada anlatmak istediğim aslında şu: Profesyonel olmak ne kadar kolay görünse de, olmaya çalışıldığı zaman aynı sözlükteki ikinci anlamı gibi bir anda zorlaşıyor. Ama merak etmeyin bugün sizlere bu zorlukları nasıl aşabileceğinizi ve nasıl basite indirgeyebileceğinizi anlatacağım.

İlk olarak profesyonelliğin nasıl algılandığına bir bakalım. Profesyonel deyince aslında benim aklıma ilk önce sporcular geliyor. Neden dediğinizi duyar gibiyim. Mesela profesyonel bir futbolcuyu ele alalım. Bu futbolcu profesyonel olarak futbol oynayabilmesi için bir lisansa ihtiyaç duyar. Bu lisans ise direkt olarak devlet eliyle veya bu spor müsabakalarını yöneten ve organize edilen resmî kurumlar tarafından verilmektedir. Yani aslında biri onlara “sen profesyonel değilsin,” dediği zaman kapı gibi lisans belgelerini gösterebilirler. Fakat iş hayatından böyle bir şey maalesef. Çünkü bizi profesyonel olarak tanımlayacak resmi bir kurum yok. David Maister’ın sözü aslında benim ve sizin gibi lisanssız profesyonel adaylarınaydı. Şimdi daha iyi anladığını varsayıyorum. Ama diğer yandan bakacak olursak bir futbolcuyla bir iş insanı arasındaki profesyonellik farkı neredeyse bir hiçtir. İkisi için de profesyonellik aynı anlama gelmektedir.

Şimdi sıra geldi profesyonelliğe ilerleyen bir kişinin ilk adımlarına. En çok merak ettiğiniz konunun bu olduğunu biliyorum. O yüzden lafı hiç uzatmadan konumuza geliyorum. 

Profesyonelliğin temeli davranışlarda yatar. İş yaparken her ne kadar tecrübe ve yetenekler konuşsa da, aslında kişiyi profesyonel yapan ya da gösteren davranışlarıdır. İşte size altın değerinde, profesyonelliğe adım adım götürecek;

Her işin başı, başarının anahtarı … Yıllardır hatta asırlar insanlar özgüven üzerine konuşuyor, dersler veriyor, kitaplar yazıyor hatta tartışmalar yapıyor vs. Ama aslında ilk söylediğim cümle özgüvenin önemini tek başına anlatacak nitelikte. Çünkü sorumluluk bilincinin tek kaynağı diyebiliriz. Kişi kendine güvenir, haklarının farkına varır, sorumluluklarını tanımlar ve onları tamamladıktan sonra başarılı olur. Bu sıralama göre ilerlediğiniz zaman sorumluluklarınızdan kaçmamanın ne demek olduğunu anlayacaksınız. Ama unutmayın özgüven her zaman sorumluluktan önce gelir. Kendine güvenirsen sorumlulukların bilincinde olursun.

Öz Farkındalık zaman zaman özgüvenle birbirine karıştırılan iki kavramdır. Aslında çok şeylerdir ama aynı zamanda çok da benzer şeylerdir. Çünkü öz farkındalığında temelinde özgüven yatar. Ama dozunu iyi ayarlamak gerekir. Sizin için en iyi olabilecek şey özgüveninizi normal bir seviyeye getirmektir. Çünkü fazla olursa kendinizi olduğunuzdan daha güçlü ve yetenekli görebilir ya da daha zayıf görebilirsiniz. Bu tamamen size kalmış bir şey. Fakat özgüveniniz normal bir seviyedeyse işte o zaman öz farkındalığınızı kazanırsınız. Çünkü kendinizi bulmuş hatta tanımış olursunuz.

Bu profesyonel iş hayatınızda en çok işinize yarayacak adımlardan biridir. Tarafsızlık, iş hayatınızda karşınıza çıkan olaylar için vereceğiniz doğru veya yanlış kararlardır. Peki nasıl? Olaylar ne olursa olsun soğuk kanlılığınızı koruyup objektif yaklaşırsanız çevrenizdeki insanlar sizin daha oturmuş bir karaktere sahip olduğunuzu düşünecektir. Bunu söylemek bile profesyonel görünümün en önemli basamaklarından biri olduğunu hissettiriyor. Ayrıca objektif bakış açısı olaylara uzaktan bakmanızı kolaylaştıracak, büyük resmi daha basit şekilde görmenizi sağlayacak.

Büyük resmi görebilmekten bahsetmiştik. İşte bu başlık bu konuyu konuşmanın tam zamanı. İş hayatında büyük resmi görebilmek demek büyük bir tecrübeye sahip olmak demektir. Başarısız olduktan sonra hatalarını fark eden ve bu hataları hemen düzeltmeye çalışan kişiler büyük resmi görmüş demektir. Aynı zamanda stratejik olarak büyük bir hamle yapmış olurlar.

Bir işte başarılı olmak için onu ciddiye almamız gerekiyor. Fakat bir şeyi ciddiye almak için de ona önem vermemiz gerekiyor. Çünkü profesyonel olmak demek hiçbir şey umurumuzda değilmiş gibi davranmak değildir. Gerektiği yerde ve gerektiği zamanda kişilere, işin kendisine, hatalara, çözümlere vb. her şeye önem vermek gerekiyor. Hatta iş hayatında duygusuz gibi davranmak büyük bir dezavantaj sayılabilir. Bu yüzden taş kalpli bir insan olmak sizi profesyonel yapmaz. Birazcık gülümseyelim  

Tüm insanlığın hayal etmediğini düşünün. Büyük ihtimal medeniyetimiz hiç bu kadar gelişemeyecekti. Hatta hiç gelişmeyecekti. Bu yüzden hayal etmek biz insanlar için hayati bir değer taşımakta. Bu normal hayatımızda olduğun kadar iş hayatımızda da önemli bir şey fakat gerçeklikten hiçbir zaman kopmamak gerek. Evet, uçuk hayaller yaratıcılığımızı geliştirir ama bizi hedefimize götürmez. Bu yüzden her hayal ettiğinizi başkalarına anlatmayın ve hayata geçirmeye çalışmayın. İlk önce gerçekliğe uygunluğunu ölçün ve tartın. Bu aşamalardan gerçekleştirilebilecek bir hayal kaldıysa yavaş ve sakin adımlarla ona doğru ilerleyin.

Güven her şeyin başında gelir. Aynı özgüvende olduğu gibi. İlk olarak kendimize güvenmeliyiz dedik. Şimdi ise başkalarının bize, bizim de başkalarına güvenimiz hakkında konuşacağız. İş hayatından birçok karaktere sahip insanla tanışabiliriz. Ama bizim için en faydalı olacak insanlar sözünün arkadaşında durabilen insanlardır. Emin olun bu insanlara denk geldiğinizde veya tanıştığınızda direkt olarak bu güven duygusunu hissedeceksiniz. Arkadaşlarınızı veya ekip arkadaşlarınızı güvenilir insanlardan seçmeye çalışısın. Aynı zamanda da güvenilir bir insan olmaya çalışın.

Azim, heves, hırs… Bu duygular veya benzerleri sizin başarıya giden yoldaki en büyük destekçileriniz olacak. Rahat bir ayakkabı, taze bir su gibi. Azmini kaybetmek, profesyonelliğini kaybetmek demektir. Çünkü her zaman uyandığımızda yataktan çıkmamızı sağlayan, çalışma enerjimizi getiren şey azimdir. Kazanmak için biraz azmedin. 

Merak, azimle aslında kardeştir. Aynı özgüven ve öz farkındalık için olduğu gibi. İstikrarlı ilerlemenin, hevesli olmanın, sürekliliğin mihenk taşıdır. Yeni hayallere daldıran, hedefler koyduran, işi sonuna kadar götüren şeydir. Eğer biri bana “niye bu kadar hevesli çalışıyorsun?” diye soracak olsaydı ona işin sonunu çok merak ediyorum derdim. Merak, aynı zamanda “tamam artık oldu,” dememektir. Kim tamam derse yapacak bir şeyi kalmamıştır. Merak zinde tutar. İşte bu yüzden çok önemlidir. 

Risk kelimesinin kendisi biraz ürkütücü gelebilir. Ama görünen köy kılavuz istemez. Gördüğünüz riski alabilmeniz gerekir. Biraz olsun korkularınızın üzerine gittiğiniz an onların sizden korktuğunu fark edeceksiniz. Daha demin söylediğim adımları tamamladım diyebiliyorsanız artık riskten korkmanıza gerek kalmamış demektir.

Tebrikler, profesyonelliğe bir adım daha yaklaştınız.