Tüm dünyada uzmanlar zorunlu olan durumlar dışında “normal doğum” önerse de çok kadın doğum sırasında çekeceği sancılarla ilgili kaygıya kapılıp sezaryen doğum tercih ediyor. Bu durum doğum operasyonlarında anestezi uygulamalarını öne çıkarıyor. Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de sezaryen doğumların yüzde 90’ı genel anestezi ile yapılıyor. Ancak ABD ve Avrupa’da bu oran tam tersini işaret ediyor. Türkiye’deki kadınların genel anesteziyi tercih etmesinin en önemli sebebi, diğer anestezi yöntemleri hakkında yeterli bilgiye ve tabi deneyime sahip olmamak...
Bölgesel Anestezi Yöntemleri Nelerdir?
Bebeğine kavuşmayı sezaryen doğum uygulamasıyla tercin edenler, uygulanacak anestezi yöntemlerinden birini de tercih etmek durumunda… Bunlar genel anestezi, epidural anestezi ve spinal anestezi. Epidural ve spinal anestezinin aynı anda uygulandığı doğumlar da gerçekleşebiliyor.
Genel anestezi, adından da anlaşıldığı gibi annenin doğum sırasında tamamen uyutulduğu anestezi yöntemi. Bu yöntem anne için çok pratik gibi görünse de handikapları var. Örneğin, annenin uyanması uzun sürebileceğinden bebeğine daha geç kavuşabiliyor; ten tene teması hemen yaşayamıyor. Doğum anına tanıklık edemiyor. Anestezinin etkisi geçene kadar da çok kendinde olamıyor.
Epidural ve spinal anestezi yöntemlerinde ise durum böyle değil. Bölgesel uyuşturma yapıldığından anneler doğuma tanık olabiliyor ve bebeğini hemen hissedebiliyor. Üstelik acı çekmeden…
Epidural Anestezi Nedir?
Epidural anestezide omuriliği ve omurilikten çıkan sinirleri saran, “dura” denilen zarın etrafına lokal anestezik ilaçlar veriliyor. Böylece ağrının beyne ulaşması engelleniyor. Anne, ağrıyı hissetmese de operasyondaki dokunuşları, dokuların çekilmesini ve tüm gerilmeleri hissediyor. Bu kimi kadınlarda rahatsızlık yaratıyor. Kimi kadınlar da doğum anını hissettikleri için bu yöntemden son derece memnunlar.
Spinal Anestezi Nedir?
Spinal anestezi lokal anestezik ilaçların dura zarının altında yer alan beyin-omurilik sıvısına verilmesi işlemi olarak açıklanıyor. Bu yöntemde epidural anesteziye göre çok daha düşük doz ilaç veriliyor, anestezinin etkisi ise daha kısa sürede başlıyor. Spinal anestezide de ağrı hissedilmiyor ama bu defa tam bir hissizlikten söz ediyoruz. Yani anneler doğum sırasında konuşmaları duyuyorlar, doktorları görüyorlar fakat operasyon sırasındaki dokunmaları ve gerilmeleri hissetmiyorlar. Bu da spinal anestezinin çok fazla tercih edilmesini sağlıyor. İki yöntemin bir arada kullanıldığı operasyonlar da olabiliyor.
Epidural Ve Spinal Anestezi Farkları
Epidural ve spinal anestezi mantık olarak birbirlerine yakın yöntemler olduklarından çokça karıştırılıyor. Doğum sırasında uygulanacak yöntemi tercih etmeden önce iki bölgesel anestezi yöntemi arasındaki farkları bilmenizde yarar var:
- Spinal ve epidural anestezi arasındaki en dikkat çekici fark ilacın verildiği bölgedir. Her iki yöntemde de bel bölgesi ve altı uyuşturuluyor. Ancak epidural anestezide omurilik etrafındaki dura zarının dışına ilaç verilirken spinal anestezide dura geçiliyor ve içindeki sıvıya ilaç enjekte ediliyor.
- İki anestezi yönteminin uyuşma süreleri farklı... Spinal anestezide uyuşma çok daha hızlı gerçekleşiyor. İlaç verilir verilmez 1-2 dakika içerisinde uyuşma hissediliyor. Epidural anestezide ise uyuşukluk hissinin başlaması 10-15 dakikayı bulabiliyor.
- Epidural anestezide doğum süresinde annenin belinde ince ve yumuşak bir katater yer alıyor. Böylece gerekli görülürse bu katater yardımıyla anneye ek doz verilebiliyor. Spinal anestezide bu katater çıkartılıyor ve tekrar ilaç vermeye gerek duyulmuyor. Uyuşukluk hissi doğumdan sonra 3-4 saat kadar devam ediyor.
- Spinal anestezide zar delindiği için, beyin-omurilik sıvısı çevre dokulara bir miktar sızabiliyor. Yaşanan sızıntıyla omurilik sıvısı azalıyor. Bu da doğum sonrasında oturup kalkarken baş ağrısı yapabiliyor. Baş ağrısı en fazla 1 hafta sürüyor. Epidural anestezide böyle bir durum yaşanmıyor.
- Epidural anestezi ile normal doğum yapanlar, doğumun her aşamasında sezaryene alınabiliyor. Spinal anestezi tercih eden annelerin normal doğum yapamayacağını hatırlatalım.